Mevsimlerden kıştır ama adamın biri bu soğuğa rağmen tişörtle geziniyordur.
Görür görmez içimizden şunu geçirmez miyiz? Yada tanıdığımız biri ise “Ne dolanıyorsun Manisa Tarzanı gibi” demez miyiz?
Görür görmez içimizden şunu geçirmez miyiz? Yada tanıdığımız biri ise “Ne dolanıyorsun Manisa Tarzanı gibi” demez miyiz?
Ben dalga geçmek adına derdim açıkçası ama artık demeyi düşünmüyorum…
Çünkü ben Manisa tarzanının bu kadar değerli bir insan olduğunu, Türkiye’nin ilk çevrecisi hatta dünyanın ilk çevrecisi olduğunu bilmiyordum… (Bu zamana kadar nasıl bilmiyormuşum üzüldüm vallahi halime.)
Tatile giderken yolumuzun düştüğü Manisa’da çoook lezzetli bir Manisa kebabı sipariş etmem ve altına açılan servis kağıdının Manisa Tarzan’ın hayat hikayesini yazması ile bu güzel, değerli insanı çok geçte olsa öğrenmiş oldum.
Tatile giderken yolumuzun düştüğü Manisa’da çoook lezzetli bir Manisa kebabı sipariş etmem ve altına açılan servis kağıdının Manisa Tarzan’ın hayat hikayesini yazması ile bu güzel, değerli insanı çok geçte olsa öğrenmiş oldum.
Sizde öğrenmek isterseniz aşağıdaki yazıyı okuyabilirsiniz.
MANİSA TARZANI KİMDİR?
Manisa ile bağlantısı Türk ordusu ile beraber Manisa’nın kurtuluşunda kente girmiş olmasıdır. O yıllarda kül yığını haline gelen Manisa’yı eski haline getirebilmek için, yaşamı boyunca Manisa’ya ve Spilios’a binlerce ağaç dikmiştir.Ahmet bedevi ; Tarzan esprisine uygun bir biçimde,yaz-kış siyah şort upuzun sakalı ile o efsanevi tarzan filmlerinin bir izdüşümü gibi yaşamıştır.Manisa’yı yeşillendiren tüm ulu ağaçları o dikmiş, dikilmesine öncülük etmiştir. Dağda tek başına bir kulübede yaşamını sürdürerek ağaç kesenlerin korkulu rüyası olmuştur. Tarzan’ın Spil dağı’ndaki kulübesine insanlar otuz dakikada yol alırken tarzan bu yolu altı dakikada çıkmış, üç dakikada inmiştir. Hem de her gün üç dört kez. Tarzan eşsiz bir doğa sanatçısıydı. Manisa’ da yeşilin tonunu kanıyla, canıyla yarattı. Tüm fidanları orman olurken o kitaplaştı.
Kendisini ise şöyle dile getirmiştir ;
“Ahmet Bedevi bir çıplak garip adamdır. Ama ölünce ağaç sevgisi sembolü olacak,hangi idareci ağaç kestirirse rüyasına girecek,boğazına sarılacağım. Bu memleketin yeşile, yeşilliğe, ağaca, çiçeğe ihtiyacı var. Bu sevgiyi yaşatın ne olur ? ”
MANİSA TARZANI KİMDİR?
Manisa ile bağlantısı Türk ordusu ile beraber Manisa’nın kurtuluşunda kente girmiş olmasıdır. O yıllarda kül yığını haline gelen Manisa’yı eski haline getirebilmek için, yaşamı boyunca Manisa’ya ve Spilios’a binlerce ağaç dikmiştir.Ahmet bedevi ; Tarzan esprisine uygun bir biçimde,yaz-kış siyah şort upuzun sakalı ile o efsanevi tarzan filmlerinin bir izdüşümü gibi yaşamıştır.Manisa’yı yeşillendiren tüm ulu ağaçları o dikmiş, dikilmesine öncülük etmiştir. Dağda tek başına bir kulübede yaşamını sürdürerek ağaç kesenlerin korkulu rüyası olmuştur. Tarzan’ın Spil dağı’ndaki kulübesine insanlar otuz dakikada yol alırken tarzan bu yolu altı dakikada çıkmış, üç dakikada inmiştir. Hem de her gün üç dört kez. Tarzan eşsiz bir doğa sanatçısıydı. Manisa’ da yeşilin tonunu kanıyla, canıyla yarattı. Tüm fidanları orman olurken o kitaplaştı.
Kendisini ise şöyle dile getirmiştir ;
“Ahmet Bedevi bir çıplak garip adamdır. Ama ölünce ağaç sevgisi sembolü olacak,hangi idareci ağaç kestirirse rüyasına girecek,boğazına sarılacağım. Bu memleketin yeşile, yeşilliğe, ağaca, çiçeğe ihtiyacı var. Bu sevgiyi yaşatın ne olur ? ”
Keşke hepimiz birer Manisa tarzanı gibi çevremize karşı duyarlı olabilsek…
Delikadin Nuray
0 yorum:
Yorum Gönder
Bakalım bu işe siz ne diyeceksiniz!!!