Son 2-3 hafta içinde okuduğum kitapları paylaşmak istiyorum sizinle tek tek…

Bir arkadaşımın kitaplığından ya ben hiç Ayşe Kulin okumadım nasıldır bu kadının kitapları diyerek aldım 4 kitabını. İlk seçimim Sevdalinka oldu.

İlk başlarda ay bu tarih anlatıyor, savaş bilmem ne sıkılırım kesin dedim ama yok yok kitap bittiğinde inanılmaz üzüldüm ve devamını okumak istiyorum diye söyleniyordum…

KİTABIN KONUSU VE AMACI


Bu kitap, Osmanlı öncesinde dini nedenlerle Haçlı Orduları tarafından, Birinci ve İkinci dünya Savaşları sonrasında ve 1992 Savaşı’nda ise Sırplar ve Hırvatlar tarafından sürekli soykırıma tabi tutulan ama asla yok edilemeyen Boşnak halkının acılarını,Türk halkına biraz olsun tanıtabilmek amacıyla yazılmıştır.

Roman, savaş öncesinde Tito’nun kurduğu altı federe devletten oluşan Yugoslavya Federatif Cumhuriyeti’nde, aşırı milliyetçiliği azdırarak savaşı tırmandıran ve sonuçta Yugoslavya’yı alevler içinde bırakan günleri anlatıyor, savaşın ilk üç yılında yaşananları okura aktarıyor.

KİTABIN ÖZETİ
Sevdalinka,belgesel nitelikli bir romandır. Boşnakların tarihteki rolü, Bosna Savaşı ve öncesinde gelişen olaylar kronolojik bir sıra takip edilmeksizin roman kurgusu içinde anlatılmaktadır.

Roman kahramanı, Nimeta, bir inşaat mühendisi ile evli ve iki çocuk annesidir. Bosna Televizyonu’nda haber görevlisi olarak çalışmaktadır. Mesleği gereği, Bosna Savaşının başlamasına kadar ülke içinde meydana gelen olayları yerinde gözlemler. Bu görevlerden birinde Zagreb’de çalışan gazeteci Stefan ile tanışır. Kısa zamanda ilişkileri aşka dönüşür. Nimeta , ailesi ve Stefan arasında bir tercih yapma zorunluluğu karşısında kendi içinde psikolojik bir savaş vermektedir. Aynı günlerde ülke içerisinde de mevcut düzen yavaş yavaş bozulmakta , Yugoslavya Federasyonu muhtemel bir iç savaşa doğru ilerlemektedir. Daha net bir ifade ile , Sırbistan , “Büyük Sırbistan” arzusuyla federasyonu sonu meçhul lakin muhakkak kan ve acı dolu bir savaşa ; faturasını Boşnaklar’ın çok ağır ödeyeceği kanlı bir savaşa sürüklemektedir.

“Yurtta Sulh Cihanda Sulh” düsturunun insanlığın mutluluğu açısından ne kadar vazgeçilmez bir anlam taşıdığını çarpıcı bir biçimde okuyucuya gösteren bir kitaptır.

Kaynak : Uludağ Sözlük ve Bilgicik

Hani hastane çantası hazırlarken biberon vs. mutlaka önceden alır ya anneler… Ben ilk seferde bu hataya düşüp gereksiz yere biberonlar almıştım.
Ama bu defa almadım çünkü biliyordum ihtiyacım olursa nereden, ne alacağımı..
İlk kez doğum yapacak annelere özellikle derim ki bırakın o gereksiz listelere göre alışveriş yapmayı. Bir kere bebek doğduğunda anne memesini almasa , emziremezseniz dahi asla hastanede bile biberon vermiyorlar bebeğe…
(En azından benim gördüğüm bütün hastanelerde böyleydi) Minik bebek kapları var yada medela markasının soft cup diye bir ürünü var onunla besliyorlar. Çünkü bebeğin biberona alışmasını istemiyorlar.

Annenin ısrarla emzirip denemesi, tüm şartları sonuna kadar zorlaması gerekir…
E ama olmuyorsa da olmuyordur yapacak bir şey yok…
Dr. Browns’un içindeki boru bebeğe gaz oluşumunu engelliyor.. Biz kızımda 4,5 aylıkken mamayı anne sütüne ek olarak başlamak zorunda kaldık.
Hemen gidip hiç tereddüt etmeden dr browns aldım ve inanılmaz memnun kaldım. Gerçekten de kızımın hiç gaz problemi olmadı.

Size de tavsiye ederim.

Genel Özellikler
•Dr.Brown Doğal Akış biberonu içindeki patentli özel hava dolaşım sistemi vakum ve hava kabarcıkları oluşmasını önler.
•Bebek beslenirken hava, biberona özel havalandırma aparatından girer ve anne süte veya mamaya karışmadan biberonun üst kısmında birikir.
•Sıvının doğal akışı, bebeğin beslenme sırasında aşırı çaba ve emme gücü harcamasını önler. Anne sütü emmeye eşdeğer bir akış sağlar.
•Anne sütü veya mama tabii ve kesintisiz bir şekilde akarken kulakta sıvı birikmesinin başlıca nedeni olan emzik çökmesi önlenir.

Deli Kadın Pınar


Tattoo Passion Edt ve Deo için 3.şifremiz "Hayatın İçinden" kategorisinde yayında...

 Bol Şanslar!!!

 İki deli Kadin
Tattoo Passion Edt ve Deo için 2.şifremiz "Oburiksler " kategorisinde yayında...

Bol Şanslar!!!

İki Deli Kadın
Not: Kampanya ile ilgili link bilgisi ve yorumlarınızı lütfen ilk kampanya duyurumuzun altına yapınız.
Küçük ablam “Büyülü bahçe olmak başka bir keyif, nereye gitsen bütün ilgi üzerinde,el bebek gül bebek şeklinde 9 ay boyunca prenses gibi yaşıyorsun” derdi de inanmazdım :) ama şimdi ablama hak veriyorum…

En başından beri hamile olduğumu öğrenen eşim dostum okumam için kitaplar,dergiler,dvdler giymem için ise kıyafetler getirdi.
Şimdi ise mercimeğim artık kocaman olup kendini belli ettikçe gerekli olacak malzemeler tecrübeli anneler tarafından derlendi toplandı ve bana verilmek için bekliyorlar…Özellikle tecrübeli anne Pınar bu konuda bana en çok sponsor olanlardan…Oğlumda bende çok teşekkür ederiz Pınar teyze…
Kıyafet konusuna gelince…Ne yazık ki erkeklerin şanssızlığı taaa bebekken başlıyormuş. (Aslında iyi bir şey mi kötü bir şey mi tartışma konusu)
Bebek kıyafetleri satan dükkanların çoğunda kız standı onlarca olmasına rağmen erkek standı sadece 2 yada 3 tane ile kısıtlı.Birde sanki çok model çeşidi varmış gibi renkler hep aynı mavi,kremi,lacivert,belki gri…

Ama Mothercare, Zara Baby ve C&A mağazaları iyi ki var.Hatta geçen gittiğimizde farkettik ki C&A mağazaları erkek çocuk kıyafetleri konusunda daha başarılı… :) ohhhh bee…

Bu miniğime aldığım ilk kıyafet...Mothercare 55 tl…



Bu dünyalar tatlısı kadife tulumumuz ise çocukluk arkadaşım Emoş’tan ilk tanışma hediyesi…
Mavisi de vardı ama ben hem toprak rengini çok seven biri olarak hemde erkek bebeğe mavi giydirilire inat olarak bu rengini beğendik sağolsun cici teyzesi aldı.( Panço 33 tl)



Bu el emeği göz nuru patikler ise arka arkaya gelen 2 kız yiğenden sonra erkek yiğen için renk seçiminde biraz zorlannış olsa da ortanca ablamdan…



Şimdi sabırsızlıkla ama bir yandanda zamanında gelsin diyerek miniğimin bunları sağlıkla giyeceği günleri bekliyorum…


Deli Kadin&Anne Nuray
Herkesin metettiği , rahatlığı dillere destan ayakkabıdan almasam olmazdı :)

2 ay oluyor gerçi alalı ama denemeden yazmıyım demiştim.. Benim topuklarım da çökme olduğu için düz ayakkabıları tercih etmemem gerekiyor... Ama ayaklarım new balance ta huzur buldu desem abartmış olmam... Gerçekten çok rahatlar...



İki deli kadınlar olarak ciddi tavsiye ediyoruz :)

İyi Haftalar...

İki deli kadın


Tattoo Pasion Edt ve Deo kazanmak için bugünkü şifremizi 9 Ay 10 Gün kategorisine sakladık.Bakalım bulabilecek misiniz?

İki Deli Kadin
Daha önceki yazılarımızda size yeni bir ürünün lansmanına katıldığımızı ve bununla ilgili kampanyamız olacağını belirtmiştik.

Veee işte o an geldi , beklenen kampanyamız başlıyor !!!


Aromel Kozmetik’in 8 Ekim de lansmanını gerçekleştirdiği, o tarihten itibaren türkiyede ilk kez pompalı şişe ile satış rekorlarına koşan bu ürününü sizlere hediye ediyoruz.


Nedir Tattoo?
Tattoo kelimesi İngilizce’de dövme anlamına geliyor.

Tattoo’nun Konsepti
Ana konseptinde barındırdığı ışıltı, süs, moda ve gençlik temaları ile TATTOO; son modayı takip eden, dış görünüşüne ve kullandığı ürünlere önem veren, güzelliğine çok düşkün tam bir genç kız.

Tattoo kızı nasıl olur?
Kokoş, güzel, aksesuara düşkün, bakımlı, modaya yön veren, genç ve deli…


Aromel Kozmetiğin katkılarıyla size hediye edeceğimiz Tattoo Passion ‘ın kokusu nasıl mı? İşte bu hafta vereceğimiz passion’ın koku notları aşağıda






TATTOO - Passion


Mandalina ve şeftali meyvelerinin yasemin, gül ve tutku çiçeği ile etkileyici birleşimi, amberin karşı konulmaz kokusu ile destekleniyor... Kalpleri kazanmanın en tutkulu yolu...


KOKU YÖNÜ
Meyveli - Çiçeksi
» Üst Not:
Mandalina, şeftali
» Orta Not:
Yasemin, gül, tutku çiçeği

 »Alt not:
Musk, amber, paçuli, sandal ağacı

Gelelim Kampanyamızın Koşullarına;
1- Blogumuzu gmail veya facebook üzerinden izlemeye almanız ve kampanyayı duyurmanız.

2- Yayınladığınız linkleri bize yorum olarak bırakmanız.

3- Önümüzdeki hafta her gün vereceğimiz şifreleri toplamanız.

4- Kampanyanın bitiminde bizim “şifreleri bekliyoruz” yazımızdan sonra ilk doğru cevabı yazan kişiye şifreleri doğru bir şekilde gönderen izleycilerimizin arasından çekiliş yaparak ürünümüzü hediye edeceğiz…

5-Kampanyamız 4 hafta boyunca devam edecek...

Eeee anlaşılmayan bir şey yok değil mi? Eğer varsa aklınıza takılan bir konu, sorularınızı ikidelikadin@gmail.com adresine bekliyoruz.

Herkese bol şans!!!

İki Deli Kadın


Öğretmen mum gibidir, kendisi tükenirken etrafını aydınlatır...

24 Kasım 1928 yılında yani bundan 82 yıl önce Atatürk sayesinde başöğretmenlik kabul edildi...

Ve bugün bu önemli gün 30. yılını kutluyor...

Bu doğrultuda önce eşimin sonrada bütün öğretmenlerimizin bu asli görevinde başarılar dileyip bu özel günlerini kutluyorum...

Oğlumun okulunda hediye yasak olduğu için akşam kendi ellerimizle minik bir sürpriz yapmıştık esasında ama benim minik oğlum sabah giderken almayı unutmuş :)

Ama başka bir konuyu aktarmak istiyorum... X bir okulda 3. sınıfa giden öğrenciler sınıf öğretmenlerine tek taş yüzük almışlar... Ve başka bir sınıfın öğretmeni de kendi öğrencilerine bu kötü örneği göstererek kızmış...

Siz öğretmenler gününde hediye konusunda ne düşünüyorsunuz...???
Daha önceki yazımda kendi yaptığım bebek şekerlerini ve lavanta keselerimi sizinle paylaşmıştım. Ama farkettim ki etiketimi paylaşmamışım...

İnternetten bulduğum bu deseni kullandığım programda güzelce düzenledim ve kızımın doğum tarihi belli olunca hemen oluşturup kalın ve yağlı kağıda print ettim. Tek tek kestim saatlerce uğraştım ama bu güzelliğe gerçekten değdi :)

Size de fikir olsun...

Sevgiler,
Pınar
Sevgili Kitap Kurdu beni bayram öncesi mimledi... Ama ben bayramda müthiş bir tatil yaparak (yanlış anlaşılmasın bir yere gitmedim evimde uzun uzun dinlendim, çocuklarımla vakit geçirdim) miskin miskin takıldım... Bugün ise çooook uzun zamandan beri yapmadığım birşeyi yapıyorum... Kızım uyuyor, oğlum anneannede kaldı ve dolayısıyla laptopta bana kaldı :) Açtım bilgisayarımı bloglarda geziniyorum, anneme yaratacağım yeni iş için araştırmalar yapıyorum vs.vs....


Dedim bana verilen görevi hemen yerine getirip mime cevap vereyim...


Öncelikle Mim'i anlatalım... Neymiş bana gönderilen mim'in konusu?

Kitaplığınızın karşısına geçin.Gözlerinizi kapatın.Derin bir nefes alın.Elinizi kitapların üzerinde gezdirin ve birini seçin.Şimdi gözlerinizi açın.Bir kitap seçmiş durumdasınız.O kitabı satın aldığınız, ya da hediye gelmiş de olabilir, anı hatırlamaya çalışın.İlk kez okuduğunuzda neler düşünmüştünüz, hatırlayın.Şimdi sayfaları şöyle hızlıca bir dolanın ki, kitabın kokusu burnunuza gelsin.Evet, ne güzel bir koku bu!55.sayfayı bulun.Sayfayı tekrar okuyun.Sayfadan bir paragraf seçin ve mim konusu olarak bunu blogunuza yazın.Daha sonra siz de 3 arkadaşınıza cevaplaması için gönderin.

Bu benim için hiç zor olmadı :) Kitaplığımın olduğu yerin ampülü patlamış o yüzden gözlerimi kapatmadım :)
Elimi rafta gezdirdim ve son okuduğum kitaplardan biri geldi şansıma...Esasında ciddi bir okuyucusu var bu kitabın ama benim hikayem biraz farklı...
Kitap:  Elif Şafak / Aşk
Çıktığı günden bu yana ciddi anlamda okunan, satış grafiği yakalayan bu kitap nedense bana baştan beri hiç cazip gelmedi... Herkesin elinde görüyor olmaktan son derece rahatsız değildim tabii ama bu beni kitaptan daha bir soğutmuştu... Üstelik bana Olci'nin yolladığı Şems'in 40 kuralını okumak son derece sıkıcı geldiğinden ilk 10 kuralı belki okudum ... Off okuyamam ben böyle şeyler dedim çıktım işim içinden... Sonra mı? :) Geçtiğimiz haftalarda ekip arkadaşlarım lütfen Aşk'ı oku diye çok ısrar ettiler. Yok hayır okumak istemiyorum lütfen desemde masamda buldum kitabı... Peki dedim okumaktan zarar gelmez ama baştan peşinen anlaştım bakın sıkılırsam bırakıcam yarım haberiniz olsun :) Tamam dediler sen başlada sıkılırsan bırakırsın... Neyse fazla uzatmıyım sıkılmak ne kelime bayıla bayıla tüm kitabı yaladım yuttum... Hatta sonrasında kızlarla Konyaya gitme planları yaptık. Bu kitabın hemen arkasından Ahmet Ümit'in Bab-ı Esrarı okudum. Şimdi sırada ne var biliyor musunuz ? Ben ciddi ciddi Mevlana ve Şems-i Tebriziyi merak ettiğimden Mesneviyi okumaya karar verdim.. En kısa sürede alıp okuyacağıma emin olabilirsiniz. Ve en kısa sürede Konyaya gidip türbelerini de ziyaret edeceğim... Başka türlü bu kitapların etkisinden kurtulmama imkan yok. Birde Sema gösterisini izlemek istiyorum :)

Neyse gelelim Mim'e :)

İlk kez okuduğumda neler hissettiğimi yazmadım ama kitabın beni ne kadar etkilediğini sanırım anlamışsınızdır.
Gelelim 55. sayfaya....

Aşk / 55.sayfa / 2.paragraf...
Bu lafı duyar duymaz hancı kızgın tavaya değmiş gibi elini çekip benden uzaklaştı. "Bana bak derviş, seni hiç sevmedim" diye söylendi. "Bu gece burada kalabilirsin. Ama sabah erkenden toz olacaksın. Bir daha buralarda görmeyeyim suratını!"
Başımı salladım. Anlamıştım.

Şimdi bu mimleri kimlere yollamam gerekiyor... İşte en zor kısmıda bu sanırım...
Tatil bitti a dostlar :) Yarın son gün sonra yine sabahın köründe kalkma zamanı!!!

Pınar


Bir insan hamileyken bu kadar alışveriş yapar mı :) Benim gibi manyak tecrübeli bir anneyse alırda alır...
9-12 almıştım. Yavaştan giymeye başladık tabii ki...
Sezon sonu indiriminden faydalanıp 75 TL den 35'e indiğini görünce zıpladım :) dururmuyum.... Hayır!!!

İyi ki de almışım yahuu sezonda kazıklanmak zor geliyor :)


DeliKadın Pınar
Ayakkabı modasından devam ediyoruz...


Nasıl güzel patiklerimiz ama... Bunlar birazcık büyük kuzuma 1 ay sonra falan tam olacaklar... Sabırsızlıkla giymeyi bekliyoruz...



Bunlar ise; Ev patiklerimiz....
Mor üzeri çiçekli ve pembe üzeri çiçekli olanlar mothercare 24,95 TL (İkili olarak satılmaktadır.)
Altları tabanlı olan çoraplar ise Eminönünden tanesi 3,5 TL


DeliKadın Pınar

İnternette gezinirken görmüş ve bayılmıştım bu emziklere.

Nasıl bulurum,nasıl satın alabilirim bu ürünü derken Amerika’daki kuzenim geldi aklıma.Sağolsun o da ufak bir araştırmadan sonra bu ürünü satın alabilmiş.

Dün elime ulaştı…Dünyalar benim oldu. :)




Oğlum emzik isterse her zaman,istemezse bir kerelikte olsa bu emzikle bir resmini çekmek istiyorum.Çoook sevimliler ama haksız mıyım?

Delikadin Nuray